Bu kadim şehir nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış.,
Sayın Vali Gökmen Çiçek, her paylaşımında şehrin güzelliğinden ve tarihinden bahsediyor.
Sayın Çiçek, bu şehir daha öncede tarih kokuyordu.
Daha öncede nive medeniyetlere ev sahipliği yapmıştı.
Bu şehre dokunacak bir el değilde gönül bekliyordu.
Gönüllere dokundunuz.
Ben bu şehirde, temizlik işçisi ile sohbet eden, onunla dertleşen bir Vali görmedim.
Hiç tanımadığı bir esnafın dükkanına sade vatandaş gibi gidip kendini tanıtan, ''çayınız var mı?'' diye soran bir bürokratta görmedim.
Ama burnunda kıl aldırmayan çok bürokrat gördüm.
Sayın Cumhurbaşkanımız 2017 yılında ki bir konuşmasında; benim Valilerim kömür kamyonlarının üzerinde fakirimizin fukaramızın kömürünü dağıtacak, onlarla hem hal olacak demişti.
Şimdiye kadar öyle bir bürokratta görmedim.
Korku imparatorluğu kurmuş, halktan uzak, vatandaşın derdi ile dertlenmeyen çooook kişiler bu memleketten geldi geçti.
Memur şefinden, şef müdüründen, büdür daire müdüründen, daire müdürler Valilerden korktu.
Kimse bir şey için olur veremedi.
Birde en önemlisi ne biliyormusunuz?
Benim vatandaşım bu kapıların önünde ağladı, kızdı, kırıldı.
Sonuç olarak kim kaybetti?
Benim memleketim.
Kol kırıldıda yel içinde kalmadı.
Çıkın bir meydanda röportaj yapın.
Kayseri Valisi kim deyin?
Yeni gelen Vali varya diyecekler sizede.
Adını bilmeselerde.
Halkın içine çıkan bir Vali görecekler.
İşte görülmek istenen arzulananda o idi.
Vali, vatandaşın yanında olmalı. Onların derdi ile dertlenmeli.
Dert dinlemeli.
Şehrin üç beş artığını dinlememeli.
İşte bu sebeple bir gün görev yeri değişecek, yada emekli olacak.
Giderken çok anılar bırakıp arkasından iyi şeylerle yad edilecek insanlar olmalıyız.
Niye mi?
Kamil insan odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser.
Bu günlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.