Rus askerlerinin sınıra yığınak yapmaya başladıklarını öğrendikten sonra, eşini almak için Ukrayna’ya gitmek istediğini söyleyen Serkan Aksaç, “Oradan bir araba ayarlayın, ben gelip aileni de seni de alayım, olaylar bitene kadar burada kalsınlar dedim. Bu kadarını kimse beklemiyordu. Eşim bana, ‘Gerek yok, o kadar önemli bir şey olacağını zannetmiyorum’ dedi. Zaten her şey birdenbire gelişti” dedi. Eşi ile sürekli mesajlaşarak, haber almaya çalışan Serkan Aksaç, şöyle konuştu:“Kiev’e 140 kilometre mesafede, Belarus ile rusya sınırı arasındaki bir şehir. Batı tarafında olmuş olsa, ben zaten gözümü kararttım, gideceğim. Ama oraya nasıl gideyim? Onun buraya gelme şansı yok. Çünkü şehir şu anda Rusların elinde. Bütün gece, ‘Serkan dua et, ben çok korkuyorum’ diyor. Bir şey yapamıyorum, elimden bir şey gelmiyor. Ne olursa olsun gideyim diye düşündüm. Eşim olmadıktan sonra ben burada yaşamışım ne fark eder ki. Beklemekten başka bir şey yapamıyorum şu anda. Tabii ki korkuyorum. Onun çığlıkları, gece boyunca bana mesaj atması, ‘Serkan, bombalar geliyor. Çok korkuyorum’ demesi hep kulaklarımda. ‘Ne olacak bilmiyorum’ diyor. Düşünün ki bombalar geliyor ve etrafınızda kimse yok. Ne olacağını öğrenecek kimsesi yok. Televizyon açamıyorlar, bilgi alamıyorlar.” Eşinin tahliyesi için Dışişleri Bakanlığı ile iletişime geçtiğini söyleyen Aksaç, “Dışişleri Bakanlığını aradım iki defa. Eşimi aramışlar. Nerede olduğunu, şu anda ne durumda olduğunu sormuşlar. Eşimin kurtarılmasını gerçekten çok istiyorum ama oradaki çocuklar aç. Eşim önce kendini değil, çocukları düşünüyor” dedi. Eşinin, sığınakta dünyaya gelen bebekler için kendisinden yardım istediğini belirten Aksaç, “Eşimin bana söylediği en önemli şey çocukların orada aç olması. Sütleri, giyecekleri, battaniyeleri yok. Yardımlar oraya ulaşamıyor. Eşim bana, ‘Ne olur, lütfen söyle. 2 kadının üçüz çocukları oldu. Çocuklar aç’ dedi. Sığınakta doğmuşlar. Bir şekilde oraya yardımın ulaşması gerektiğini söylüyor” diye konuştu.
Genel
05 Mart 2022 - 12:51
Rusya'nın bombardımanı altında olan Çernigiv'den yardım çığlığı!
Bursada yaşayan Serkan Aksaç'ın Ukraynalı eşi Liudmyla Mytus, bir süre önce ailesini ziyarete gittiği Rusya sınırındaki Çernigiv kentinde savaş başlayınca mahsur kaldı. Mytus eşi aracılığıyla WhatsApp üzerinden bağlantı kurdu. Onlarca sivilin hayatını kaybettiği kentte, bombardımanın aralıksız sürdüğünü söyleyen Mytus, “Şu anda pencereye yakınım, tehlikeli biraz çabuk olalım. Kıyafet, elbise, battaniye yok. Bize yardım edebilir misiniz?” diyerek yardım çağrısında bulundu.
Genel
05 Mart 2022 - 12:51
Rus askerlerinin sınıra yığınak yapmaya başladıklarını öğrendikten sonra, eşini almak için Ukrayna’ya gitmek istediğini söyleyen Serkan Aksaç, “Oradan bir araba ayarlayın, ben gelip aileni de seni de alayım, olaylar bitene kadar burada kalsınlar dedim. Bu kadarını kimse beklemiyordu. Eşim bana, ‘Gerek yok, o kadar önemli bir şey olacağını zannetmiyorum’ dedi. Zaten her şey birdenbire gelişti” dedi. Eşi ile sürekli mesajlaşarak, haber almaya çalışan Serkan Aksaç, şöyle konuştu:“Kiev’e 140 kilometre mesafede, Belarus ile rusya sınırı arasındaki bir şehir. Batı tarafında olmuş olsa, ben zaten gözümü kararttım, gideceğim. Ama oraya nasıl gideyim? Onun buraya gelme şansı yok. Çünkü şehir şu anda Rusların elinde. Bütün gece, ‘Serkan dua et, ben çok korkuyorum’ diyor. Bir şey yapamıyorum, elimden bir şey gelmiyor. Ne olursa olsun gideyim diye düşündüm. Eşim olmadıktan sonra ben burada yaşamışım ne fark eder ki. Beklemekten başka bir şey yapamıyorum şu anda. Tabii ki korkuyorum. Onun çığlıkları, gece boyunca bana mesaj atması, ‘Serkan, bombalar geliyor. Çok korkuyorum’ demesi hep kulaklarımda. ‘Ne olacak bilmiyorum’ diyor. Düşünün ki bombalar geliyor ve etrafınızda kimse yok. Ne olacağını öğrenecek kimsesi yok. Televizyon açamıyorlar, bilgi alamıyorlar.” Eşinin tahliyesi için Dışişleri Bakanlığı ile iletişime geçtiğini söyleyen Aksaç, “Dışişleri Bakanlığını aradım iki defa. Eşimi aramışlar. Nerede olduğunu, şu anda ne durumda olduğunu sormuşlar. Eşimin kurtarılmasını gerçekten çok istiyorum ama oradaki çocuklar aç. Eşim önce kendini değil, çocukları düşünüyor” dedi. Eşinin, sığınakta dünyaya gelen bebekler için kendisinden yardım istediğini belirten Aksaç, “Eşimin bana söylediği en önemli şey çocukların orada aç olması. Sütleri, giyecekleri, battaniyeleri yok. Yardımlar oraya ulaşamıyor. Eşim bana, ‘Ne olur, lütfen söyle. 2 kadının üçüz çocukları oldu. Çocuklar aç’ dedi. Sığınakta doğmuşlar. Bir şekilde oraya yardımın ulaşması gerektiğini söylüyor” diye konuştu.
İlginizi Çekebilir