Kominist seniz 1 Mayıstasınız. Değilseniz ülkücüsünüz.
Bunun gibi bir çok senaryolar ülkem üzerinde oynandı. Başarılıda oldular. ABD nin bizim çocuklar dedikleri kişiler tarafından.
Şimdilerde bakıyorum o zamanın hızlı ülkücüleri şimdilerin ağır abileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutluyor.
Pehhh.
Ozaman 1 Mayısa karşı olanların açıklamalarına şimdi gülüyorum.
Allahdan gazete küpürleri var.
Tabi, yaşanılan süreç, o günkü ortamlar düşünülecek olursa bir tarfta olmak gerekiyordu ve insanlar hür iradeleri ile bir yerleri seçtiler.
Taraf oldular.
Dün dündür, bugün bugündür mantığı ile hareket edince de orataya karışık bir durum çıktı.
Neyse, Allah sonumuzu hayır getisin.
Yarının ne olacağını bilmiyoruz.
Bunun örnekleri tarih kitaplarında var. Gazete küpürlerinde var.
Değiştik.
Değişime uğradık.
Erezyon geçirdik.
Dün dediklerimizi hep beraber unuttuk.
Yaşasın yenigün dedik.
Şimdi geleleim yeni güne.
Evet bu gün 1 Mayıs.
Emekçilerin günü.
Bunların içerisine basın emekçileride dahil.
Kitle iletişim örgütleri saat, zaman, yer meftumu olmadan, sadece ve sadece halkı bilgilendirme maksadı ile çalışan ve HAK olan görevini ifa eden tüm basın emekçilerininde günü.
Adının başlangıcında Hak olan sendika görevlilerinin dün basın emekçisi arkadaşımıza yaptığı HAK' etmediği hareketleri görüntülerle izledik. Sendikal faliyetlerde bulunan kişiler nerede ise sosyal medyada emekçi arkadaşlarımızı linç etmeye çalıştı.
Yazık, hemde çok yazık.
Başkanın ''hatamız varsa özür dileriz'' demesine rağmen, üç beş kişi sosyal medyalarında demediklerini bırakmadı. Kopyladık, resmettik. Zamanı gelince de önlerine koyarız. Bsın emekçilerinin her gün başına gelebilecek olaylar.
Adli tabiplikte haber çekeceksiniz, kavganın ortasında kalırsınız. HAK-İŞ in haberini yapacaksınız. Böyle olaylarla maruz bırakılırsınız. Olayları yatıştırıp önleme yerine basın emekçilerinin üzerine yürürsünüz. Bunu haberleştirincede linç edilmeye çalışırsınız.
Ne tuhaf değil mi?
Gazeteci Mehmet Pekbaş ve Tolga Yılmazı CHP il başkanlığına almalarını yasaklayan zihniyeti anlarım. Ama, adının başında HAK olan ve HAK'sızlık yapanları anlamam.
Bu konuşmalar uzar gider.
1 Mayıs da çalışan tüm emekçilerin gününü kutluyorum.
Bizler yine sahadayız. Pandemiye rağmen. Vatandaşlarımıza taze taze sıcacık haberler sunmaya devam edeceğiz. HAK'kımız yenilsede HAK'kımız verilemesede. Bize HAK'kaniyet içerisinde davranılmasada.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
Necmettin ÇUHADAROĞLU
Bunun gibi bir çok senaryolar ülkem üzerinde oynandı. Başarılıda oldular. ABD nin bizim çocuklar dedikleri kişiler tarafından.
Şimdilerde bakıyorum o zamanın hızlı ülkücüleri şimdilerin ağır abileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü kutluyor.
Pehhh.
Ozaman 1 Mayısa karşı olanların açıklamalarına şimdi gülüyorum.
Allahdan gazete küpürleri var.
Tabi, yaşanılan süreç, o günkü ortamlar düşünülecek olursa bir tarfta olmak gerekiyordu ve insanlar hür iradeleri ile bir yerleri seçtiler.
Taraf oldular.
Dün dündür, bugün bugündür mantığı ile hareket edince de orataya karışık bir durum çıktı.
Neyse, Allah sonumuzu hayır getisin.
Yarının ne olacağını bilmiyoruz.
Bunun örnekleri tarih kitaplarında var. Gazete küpürlerinde var.
Değiştik.
Değişime uğradık.
Erezyon geçirdik.
Dün dediklerimizi hep beraber unuttuk.
Yaşasın yenigün dedik.
Şimdi geleleim yeni güne.
Evet bu gün 1 Mayıs.
Emekçilerin günü.
Bunların içerisine basın emekçileride dahil.
Kitle iletişim örgütleri saat, zaman, yer meftumu olmadan, sadece ve sadece halkı bilgilendirme maksadı ile çalışan ve HAK olan görevini ifa eden tüm basın emekçilerininde günü.
Adının başlangıcında Hak olan sendika görevlilerinin dün basın emekçisi arkadaşımıza yaptığı HAK' etmediği hareketleri görüntülerle izledik. Sendikal faliyetlerde bulunan kişiler nerede ise sosyal medyada emekçi arkadaşlarımızı linç etmeye çalıştı.
Yazık, hemde çok yazık.
Başkanın ''hatamız varsa özür dileriz'' demesine rağmen, üç beş kişi sosyal medyalarında demediklerini bırakmadı. Kopyladık, resmettik. Zamanı gelince de önlerine koyarız. Bsın emekçilerinin her gün başına gelebilecek olaylar.
Adli tabiplikte haber çekeceksiniz, kavganın ortasında kalırsınız. HAK-İŞ in haberini yapacaksınız. Böyle olaylarla maruz bırakılırsınız. Olayları yatıştırıp önleme yerine basın emekçilerinin üzerine yürürsünüz. Bunu haberleştirincede linç edilmeye çalışırsınız.
Ne tuhaf değil mi?
Gazeteci Mehmet Pekbaş ve Tolga Yılmazı CHP il başkanlığına almalarını yasaklayan zihniyeti anlarım. Ama, adının başında HAK olan ve HAK'sızlık yapanları anlamam.
Bu konuşmalar uzar gider.
1 Mayıs da çalışan tüm emekçilerin gününü kutluyorum.
Bizler yine sahadayız. Pandemiye rağmen. Vatandaşlarımıza taze taze sıcacık haberler sunmaya devam edeceğiz. HAK'kımız yenilsede HAK'kımız verilemesede. Bize HAK'kaniyet içerisinde davranılmasada.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
Necmettin ÇUHADAROĞLU