KAYSERİ(MHA)
DÜNYANIN 6. BÜYÜK AYAKKABI ÜRETİCİSİ OLAN ÜLKEMİZ
2021 yılında Türkiye ayakkabı sektörü her türlü zorluğa rağmen küresel gücünü 600 milyon çift/yıl kapasitesini ve ihracat pazarlarını korumaya devam ediyor
Dünyanın 6. Büyük ayakkabı üreticisi olan ülkemiz de ayakkabı üreten yaklaşık 12 bin işletme bulunmaktadır. Bunların çoğu KOBİ olup sektörde yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır.
Ayakkabı sanayinde eğitimli ve nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak üzere 1997 yılında Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) kurulmuştur. Bu Vakfın Başkanı da Develi-Zile den bir hemşerimiz olan Tan Erdoğdu’dır.
Ayakkabı sektörü, insan giyiminin vazgeçilmez bir parçasını üretmektedir. Giyim ürünleri üreten diğer sektörler gibi, moda ile etkileşim içindedir. Sektör, girdileri itibari ile deri, tekstil, metal, plastik gibi birçok diğer işkolu ile ilişkili içindedir. Bu nedenle tasarım sektör için vazgeçilmez işlevlerdir. Katma değeri yüksek ürünün moda ve markalı olma zorunluluğu bulunmaktadır. Moda ve tüketici talebinde yaşanan hızlı değişimler, bölgesel ve küçük çapta ayakkabı üretimi yapan üreticilerin sektörün değişen yapısına uygun olarak üretimlerini geliştirmeksizin varlıklarını sürdürmeyeceklerinin açık bir işaretidir.
Son yıllarda Ayakkabı üreten işletmeler üretim teknolojileri açısından tamamen makineleşmiş işletmeler, üretimin tamamı, bir fabrika sistemi içinde makine kullanılarak yapılmaktadır. Ayakkabı sektörü, emek yoğun üretim yapılan bir sektör olması nedeniyle önemli ölçüde istihdam sağlamaktadır.
Ayakkabı üretim sürecinin geleneksel aşamalarını oluşturan kalıp hazırlanması, kalıp üretimi ve saya dikimi işlemlerini gerçekleştiren ve fason üretim yapan işletmelerdeki işgücü de değerlendirildiğinde ayakkabı sektörünün oluşturduğu istihdamın boyutları daha da genişlemektedir.
Ayakkabı, üretiminde kullanılan malzemeye veya kullanılan tüketici grubuna göre farklı şekillerde sınıflandırılan bir üründür. Ayakkabılar kullanıcılar açısından kadın, erkek, çocuk ve bebek ayakkabıları, spor ayakkabılar, sandaletler, terlikler ve ev ayakkabıları şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Ayakkabının üretiminde dış tabanı ve yüzünde kullanılan malzemeler çok çeşitli olduğu için, diğer bir sınıflama da bu açıdan yapılmaktadır. Dış taban, deri, plastik, kauçuk, tahta, mantar veya başka bir malzemeden olabilmektedir. Ayakkabının yüzünde ise, deri, sentetik deri, plastik, kauçuk veya dokumaya elverişli malzemeler kullanılabilmektedir.
SEKTÖRÜ BEKLEYEN TEHLİKELERDEN BİRİSİ
Ne yazık ki son yıllarda Dünyada klasik ayakkabıların terk edilerek Sneaker’ların ayakkabı dolaplarına çoktan girdiği görülmektedir. Sneaker veya trainer, İngilizcede spor ayakkabısına verilen lakaptır. Sneaker ayakkabı giyenlerin rahatlığı keşfettikleri ve artık klasik ayakkabıya geri dönemediklerini belirtenlerin sayısı gittikçe artmaktadır.
SEKTÖRÜN GELİŞİMİ
Türkiye’de ayakkabı sektörü, yakın tarihine kadar, babadan oğula geçen bir el sanatı olarak varlığını sürdürmüştür. 1950 yılından itibaren küçük sanayi görünümü kazanmaya başlamıştır
1960’lı yıllarda, küçük sanayi yapısı değişmeden devam etmiştir. 1970’li yıllarda Sanayileşme çabalarına karşın sanayileşme süreci gerçek anlamda tamamlanamamıştır. 1980’li yıllarda, ayakkabı sanayinde, oldukça ciddi sayılabilecek makine parkı yatırımları yapılmıştır. Bu dönemde sektörün yaklaşık yüzde 15’i sanayileşme sürecini tamamlamıştır.
1990’lı yıllar, sektörün Pazar arayışlarını yaygınlaştırdığı dönem olmuştur. 1990’lı yılların başında ihracat, başta Rusya’ya olmak üzere hızlanmış, global krizle birlikte iç piyasadaki daralma yüzünden Rusya pazarı daha da önem kazanmıştır. 1990’lı yılların ikinci yarısında ise Rusya’da yaşanan büyük kriz, Türk ayakkabı sanayisini büyük ölçüde olumsuz etkilemiştir. İç pazardaki daralma ile birlikte ayakkabı sektöründeki şartlar iyice ağırlamıştır.
Sektör 2002 yılından itibaren yeniden toparlanma sürecine girmiştir. Günümüzde ayakkabı sektörü bütünüyle KOBİ’lerden oluşmaktadır. Yönetimindeki aile yapısı endüstrileşmeye başlamıştır. Yan sanayinin gelişmesi doğrultusunda ayakkabı üretimi, montaj yapan bir organizasyon olma yönünde
gelişmektedir. Tasarım ve kesim işletme içerisinde yapılmakta, ayakkabıyı oluşturan parçalar dış işletmelerde ayrı ayrı ürettirilip satın alınmakta ve ana işletmede ayakkabı haline getirilmektedir.
***
AYAKKABI VE SAĞLIK
Çorap dışında ayağa giyilen her şey olarak tanımlanan ayakkabı, kullanımı sırasında çok çeşitli etkilere maruz kalan ve farklı ortam ve koşullarda kullanılan bir giyim eşyasıdır. Ayağı koruyucu özelliğinin yanı sıra, günümüzde şekil, renk ve görünüm açısından kıyafeti tamamlayıcı bir unsur olarak kabul edilen ayakkabı, en önemli tüketim mallarındandır.
Kösele tabana sahip ayakkabılar, ayağın sıcak yaz günlerinde nefes almasını sağlar, teri emer. Ayrıca kösele tabanlı ayakkabı, vücuttaki stresin atılmasına da faydalı. Kösele tabanın tek dezavantajı, suya pek dayanıklı olmamasıdır.
DÜNYANIN 6. BÜYÜK AYAKKABI ÜRETİCİSİ OLAN ÜLKEMİZ
2021 yılında Türkiye ayakkabı sektörü her türlü zorluğa rağmen küresel gücünü 600 milyon çift/yıl kapasitesini ve ihracat pazarlarını korumaya devam ediyor
Dünyanın 6. Büyük ayakkabı üreticisi olan ülkemiz de ayakkabı üreten yaklaşık 12 bin işletme bulunmaktadır. Bunların çoğu KOBİ olup sektörde yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlanmaktadır.
Ayakkabı sanayinde eğitimli ve nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak üzere 1997 yılında Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) kurulmuştur. Bu Vakfın Başkanı da Develi-Zile den bir hemşerimiz olan Tan Erdoğdu’dır.
Ayakkabı sektörü, insan giyiminin vazgeçilmez bir parçasını üretmektedir. Giyim ürünleri üreten diğer sektörler gibi, moda ile etkileşim içindedir. Sektör, girdileri itibari ile deri, tekstil, metal, plastik gibi birçok diğer işkolu ile ilişkili içindedir. Bu nedenle tasarım sektör için vazgeçilmez işlevlerdir. Katma değeri yüksek ürünün moda ve markalı olma zorunluluğu bulunmaktadır. Moda ve tüketici talebinde yaşanan hızlı değişimler, bölgesel ve küçük çapta ayakkabı üretimi yapan üreticilerin sektörün değişen yapısına uygun olarak üretimlerini geliştirmeksizin varlıklarını sürdürmeyeceklerinin açık bir işaretidir.
Son yıllarda Ayakkabı üreten işletmeler üretim teknolojileri açısından tamamen makineleşmiş işletmeler, üretimin tamamı, bir fabrika sistemi içinde makine kullanılarak yapılmaktadır. Ayakkabı sektörü, emek yoğun üretim yapılan bir sektör olması nedeniyle önemli ölçüde istihdam sağlamaktadır.
Ayakkabı üretim sürecinin geleneksel aşamalarını oluşturan kalıp hazırlanması, kalıp üretimi ve saya dikimi işlemlerini gerçekleştiren ve fason üretim yapan işletmelerdeki işgücü de değerlendirildiğinde ayakkabı sektörünün oluşturduğu istihdamın boyutları daha da genişlemektedir.
Ayakkabı, üretiminde kullanılan malzemeye veya kullanılan tüketici grubuna göre farklı şekillerde sınıflandırılan bir üründür. Ayakkabılar kullanıcılar açısından kadın, erkek, çocuk ve bebek ayakkabıları, spor ayakkabılar, sandaletler, terlikler ve ev ayakkabıları şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Ayakkabının üretiminde dış tabanı ve yüzünde kullanılan malzemeler çok çeşitli olduğu için, diğer bir sınıflama da bu açıdan yapılmaktadır. Dış taban, deri, plastik, kauçuk, tahta, mantar veya başka bir malzemeden olabilmektedir. Ayakkabının yüzünde ise, deri, sentetik deri, plastik, kauçuk veya dokumaya elverişli malzemeler kullanılabilmektedir.
SEKTÖRÜ BEKLEYEN TEHLİKELERDEN BİRİSİ
Ne yazık ki son yıllarda Dünyada klasik ayakkabıların terk edilerek Sneaker’ların ayakkabı dolaplarına çoktan girdiği görülmektedir. Sneaker veya trainer, İngilizcede spor ayakkabısına verilen lakaptır. Sneaker ayakkabı giyenlerin rahatlığı keşfettikleri ve artık klasik ayakkabıya geri dönemediklerini belirtenlerin sayısı gittikçe artmaktadır.
SEKTÖRÜN GELİŞİMİ
Türkiye’de ayakkabı sektörü, yakın tarihine kadar, babadan oğula geçen bir el sanatı olarak varlığını sürdürmüştür. 1950 yılından itibaren küçük sanayi görünümü kazanmaya başlamıştır
1960’lı yıllarda, küçük sanayi yapısı değişmeden devam etmiştir. 1970’li yıllarda Sanayileşme çabalarına karşın sanayileşme süreci gerçek anlamda tamamlanamamıştır. 1980’li yıllarda, ayakkabı sanayinde, oldukça ciddi sayılabilecek makine parkı yatırımları yapılmıştır. Bu dönemde sektörün yaklaşık yüzde 15’i sanayileşme sürecini tamamlamıştır.
1990’lı yıllar, sektörün Pazar arayışlarını yaygınlaştırdığı dönem olmuştur. 1990’lı yılların başında ihracat, başta Rusya’ya olmak üzere hızlanmış, global krizle birlikte iç piyasadaki daralma yüzünden Rusya pazarı daha da önem kazanmıştır. 1990’lı yılların ikinci yarısında ise Rusya’da yaşanan büyük kriz, Türk ayakkabı sanayisini büyük ölçüde olumsuz etkilemiştir. İç pazardaki daralma ile birlikte ayakkabı sektöründeki şartlar iyice ağırlamıştır.
Sektör 2002 yılından itibaren yeniden toparlanma sürecine girmiştir. Günümüzde ayakkabı sektörü bütünüyle KOBİ’lerden oluşmaktadır. Yönetimindeki aile yapısı endüstrileşmeye başlamıştır. Yan sanayinin gelişmesi doğrultusunda ayakkabı üretimi, montaj yapan bir organizasyon olma yönünde
gelişmektedir. Tasarım ve kesim işletme içerisinde yapılmakta, ayakkabıyı oluşturan parçalar dış işletmelerde ayrı ayrı ürettirilip satın alınmakta ve ana işletmede ayakkabı haline getirilmektedir.
***
AYAKKABI VE SAĞLIK
Çorap dışında ayağa giyilen her şey olarak tanımlanan ayakkabı, kullanımı sırasında çok çeşitli etkilere maruz kalan ve farklı ortam ve koşullarda kullanılan bir giyim eşyasıdır. Ayağı koruyucu özelliğinin yanı sıra, günümüzde şekil, renk ve görünüm açısından kıyafeti tamamlayıcı bir unsur olarak kabul edilen ayakkabı, en önemli tüketim mallarındandır.
Kösele tabana sahip ayakkabılar, ayağın sıcak yaz günlerinde nefes almasını sağlar, teri emer. Ayrıca kösele tabanlı ayakkabı, vücuttaki stresin atılmasına da faydalı. Kösele tabanın tek dezavantajı, suya pek dayanıklı olmamasıdır.