Ancak, Romalılar döneminde hem toprağının üstü hem de altı hoyratça kullanılması sonucunda toprağın üstü kırsal, altı ise galerileri kapanmış, terk edilmiş zengin maden yatakları halinde bırakılmıştır.
Zamantı ırmağı yamaçlarında uzanan 30- 40 km genişliğinde 100 km nin üzerindeki bir uzunluk bandında zengin maden yatakları bulunmaktadır. Bu bölgenin Havadan köyü kısmında Kurşun-çinko madenleri tarihin ilk dönemlerinden itibaren işletilmeye başlanmıştır.
Bunun en güzel kanıtı günümüze kadar gelen bölgedeki roma bizans dönemi maden galerileri ve kurşun işleme ocaklarıdır.
Bu bölgede onlarca
başaşağı ve kuyular ile madenler alınmıştır. Azami derinlikler ise 30 - 40 m. civarındadır. Tek ve münferit girişlerden sonra yüzlerce metre eski galeri tespit edilmiş-
tir.
Havadan, Maden ve Madenci Köyü
Şurası unutulmamalıdır ki; Kendi dogal kaynaklarını kullanamayan veya kullandırılamayan ülke veya bölge kalkınamaz, kalkınmasını da sürdüremez.
Cenab-ı Allah in verdiği yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi keşfedip onları insanlığın hizmetine sunarken aynı zamanda ülke ve bölgemizin ekonomik kalkınması yanında istihdama katkı da sağlanmalıdır.
Madenciliğin Anadoludan başlayıp cevresine yayıldığı bilim dünyası tarafindan kabul edilmektedir.
yaşam için gerekli olan maden varlıklarımızın, çevre dostu üretim yöntemleri ile ekonomimize kazandırılması, muasır medeniyet seviyesine çıkmak için olmazsa olmaz koşuldur.
İnsanlığın gelişim sürecinde, bir an için kömür, petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının keşfedilmemiş olduğunu düşünecek olursak
Sadece ısınma ve barınma ihtiyacını karşılamak için ne tüketilecekti? Acaba doğada orman ve yaban hayatı kalır mıydı?
Yürüdüğümüz yoldan, içtiğimiz sudan, ısındığımız kaloriferden, barındığımız konuta, kullandığımız otomobilden, bilgisayara, telefona, mutfak araç gereçlerinden, tarımdan, tıptan, savunmadan, elektroniğe kadar hayatın her alanında madencilik ürünlerinin vaz geçilmez olduğu açıktır.
Prof. Dr. Ali Kahraman
2012 yilinda Havadan Madenlerinden birinde tarihi galerilerde Roma Askerlerinin Kullandığı Mızrak Uçları ve aydınlatma aletleri bulunmuştu
maden çavuşu Nazım Büyüköztürk Roma askerlerinin kullandıkları mızrakların ucunu bulmuştu.
40 yıldan beri bölgedeki çeşitli madenlerde işçilik ve çavuşluk yapan Öztürk Romalıların yeraltı maden çalışmalarında kullandıkları aydınlatma aletleri ve çalıştırılan kölelerin başında duran muhafızlara ait çeşitli emarelere yeraltındaki maden işletmelerinde zaman zaman rastlandığını belirtti.
Madenciliğe ömrünü verdiğini belirten Öztürk, maden işletmeciliği de yapan Romalıların maden ocaklarında aranılan maden çeşidini bulup taban seviyesine kadar indiklerini ve alt zeminden başlayıp maden cürufunu yine dağın içerisinde bırakarak sadece işlenilecek madeni yüzeye çıkarttıklarına dikkat çekti.
Konu ile ilgili olarak konuşan Maden Mühendisi Abdullah Malkoçoğlu ise çinko ve kurşun havzası olarak bilinen bölgede, günümüz teknolojisi ile belirlenen rezervlerin, Roma dönemi maden ocakları rezervinin olduğu yerlerin aynı olduğuna dikkat çekti. “Yüz yıllar önce bölgemizdeki zengin maden rezervini tespit eden Romalıların bölgemizde çalıştırdığı bilinen bir çok maden ocağı bu gün bile hala ekonomiye kazandırılamamıştır” diyen Malkoçoğlu, M.Ö. 3000’li yıllardaki maden işletmeciliğinin bulgularına rastlanmasının doğal olduğuna dikkat çekti .
Zamantı ırmağı yamaçlarında uzanan 30- 40 km genişliğinde 100 km nin üzerindeki bir uzunluk bandında zengin maden yatakları bulunmaktadır. Bu bölgenin Havadan köyü kısmında Kurşun-çinko madenleri tarihin ilk dönemlerinden itibaren işletilmeye başlanmıştır.
Bunun en güzel kanıtı günümüze kadar gelen bölgedeki roma bizans dönemi maden galerileri ve kurşun işleme ocaklarıdır.
Bu bölgede onlarca
başaşağı ve kuyular ile madenler alınmıştır. Azami derinlikler ise 30 - 40 m. civarındadır. Tek ve münferit girişlerden sonra yüzlerce metre eski galeri tespit edilmiş-
tir.
Havadan, Maden ve Madenci Köyü
Şurası unutulmamalıdır ki; Kendi dogal kaynaklarını kullanamayan veya kullandırılamayan ülke veya bölge kalkınamaz, kalkınmasını da sürdüremez.
Cenab-ı Allah in verdiği yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi keşfedip onları insanlığın hizmetine sunarken aynı zamanda ülke ve bölgemizin ekonomik kalkınması yanında istihdama katkı da sağlanmalıdır.
Madenciliğin Anadoludan başlayıp cevresine yayıldığı bilim dünyası tarafindan kabul edilmektedir.
yaşam için gerekli olan maden varlıklarımızın, çevre dostu üretim yöntemleri ile ekonomimize kazandırılması, muasır medeniyet seviyesine çıkmak için olmazsa olmaz koşuldur.
İnsanlığın gelişim sürecinde, bir an için kömür, petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının keşfedilmemiş olduğunu düşünecek olursak
Sadece ısınma ve barınma ihtiyacını karşılamak için ne tüketilecekti? Acaba doğada orman ve yaban hayatı kalır mıydı?
Yürüdüğümüz yoldan, içtiğimiz sudan, ısındığımız kaloriferden, barındığımız konuta, kullandığımız otomobilden, bilgisayara, telefona, mutfak araç gereçlerinden, tarımdan, tıptan, savunmadan, elektroniğe kadar hayatın her alanında madencilik ürünlerinin vaz geçilmez olduğu açıktır.
Prof. Dr. Ali Kahraman
2012 yilinda Havadan Madenlerinden birinde tarihi galerilerde Roma Askerlerinin Kullandığı Mızrak Uçları ve aydınlatma aletleri bulunmuştu
maden çavuşu Nazım Büyüköztürk Roma askerlerinin kullandıkları mızrakların ucunu bulmuştu.
40 yıldan beri bölgedeki çeşitli madenlerde işçilik ve çavuşluk yapan Öztürk Romalıların yeraltı maden çalışmalarında kullandıkları aydınlatma aletleri ve çalıştırılan kölelerin başında duran muhafızlara ait çeşitli emarelere yeraltındaki maden işletmelerinde zaman zaman rastlandığını belirtti.
Madenciliğe ömrünü verdiğini belirten Öztürk, maden işletmeciliği de yapan Romalıların maden ocaklarında aranılan maden çeşidini bulup taban seviyesine kadar indiklerini ve alt zeminden başlayıp maden cürufunu yine dağın içerisinde bırakarak sadece işlenilecek madeni yüzeye çıkarttıklarına dikkat çekti.
Konu ile ilgili olarak konuşan Maden Mühendisi Abdullah Malkoçoğlu ise çinko ve kurşun havzası olarak bilinen bölgede, günümüz teknolojisi ile belirlenen rezervlerin, Roma dönemi maden ocakları rezervinin olduğu yerlerin aynı olduğuna dikkat çekti. “Yüz yıllar önce bölgemizdeki zengin maden rezervini tespit eden Romalıların bölgemizde çalıştırdığı bilinen bir çok maden ocağı bu gün bile hala ekonomiye kazandırılamamıştır” diyen Malkoçoğlu, M.Ö. 3000’li yıllardaki maden işletmeciliğinin bulgularına rastlanmasının doğal olduğuna dikkat çekti .