Hindistan'da alanında uzman isimler, Başbakan Narendra Modi hükümetini, ülkenin dış güvenlik politikasında en önemli sorun olarak gördüğü Çin'e karşı bölgesel aktörlerle çalışmaya çağırdı.Hindistan'ın önde gelen düşünce kuruluşlarından Politika Araştırmaları Merkezi (CPR) tarafından yayımlanan raporda, Hint yönetiminin dış politika yönelimleri ile ilgili uzman görüşlerine yer verildi.Aralarında eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Shiv Shankar Menon ve eski Dışişleri Bakanı Shyam Saran'ın da olduğu uzmanlar, "Hindistan'ın Güce Giden Yolu: Sürüklenen Dünyada Strateji" başlıklı politika raporu yayımladı.
Raporda, "Kıtasal bir jeopolitik strateji oluşturmak, eski endişelerimizin bazılarını örneğin Türkiye'nin Pakistan ile ilişkilerini, bir kenara bırakmak anlamına geliyorsa, o zaman bunu yapmaya hazır olmalıyız." ifadesine yer verildi.Mayıs 2020'de hazırlanmaya başlanan rapor, geçen ay tamamlandı.Ekonomist Ajit Ranade'nin yanı sıra Sunil Khilnani ve Srinath Raghavan gibi ünlü tarihçilerin fikirlerine de verilen raporda, hükümetten İran ve Türkiye ile ilişkileri üzerinden Afganistan ve Orta Asya'da daha aktif rol arayışına girmesi istendi.Uzmanlar, bu arayışın yalnızca Hindistan'ın bölgeyle entegrasyonu için değil aynı zamanda Çin'in Orta Asya'daki büyüyen varlığına karşılık vermek için de önemli olduğuna işaret etti.Hindistan'ın ülke içinde liberal demokratik bir politikayı sürdürme kabiliyetinin, kendisini Çin'e karşı dengeleyici bir güç olarak ortaya koyma kabiliyeti ve güvenilirliği açısından çok önemli olacağını belirten uzmanlar, demokratik değerlerin ve insan haklarının korunmasının önemini vurguladı.
İç siyasetin ve ideolojik faktörlerin başta Bangladeş olmak üzere, Nepal ve Pakistan ile ilişkileri olumsuz etkilediğini ifade eden uzmanlar, dış politikada bu yönelimin durdurulmasını istedi.
Raporda, "Kıtasal bir jeopolitik strateji oluşturmak, eski endişelerimizin bazılarını örneğin Türkiye'nin Pakistan ile ilişkilerini, bir kenara bırakmak anlamına geliyorsa, o zaman bunu yapmaya hazır olmalıyız." ifadesine yer verildi.Mayıs 2020'de hazırlanmaya başlanan rapor, geçen ay tamamlandı.Ekonomist Ajit Ranade'nin yanı sıra Sunil Khilnani ve Srinath Raghavan gibi ünlü tarihçilerin fikirlerine de verilen raporda, hükümetten İran ve Türkiye ile ilişkileri üzerinden Afganistan ve Orta Asya'da daha aktif rol arayışına girmesi istendi.Uzmanlar, bu arayışın yalnızca Hindistan'ın bölgeyle entegrasyonu için değil aynı zamanda Çin'in Orta Asya'daki büyüyen varlığına karşılık vermek için de önemli olduğuna işaret etti.Hindistan'ın ülke içinde liberal demokratik bir politikayı sürdürme kabiliyetinin, kendisini Çin'e karşı dengeleyici bir güç olarak ortaya koyma kabiliyeti ve güvenilirliği açısından çok önemli olacağını belirten uzmanlar, demokratik değerlerin ve insan haklarının korunmasının önemini vurguladı.
İç siyasetteki çoğunlukçu yaklaşım dış politikayı kötü etkiliyor
Uzmanlar, ülkenin çeşitli bölgelerinden bildirilen toplumsal şiddet olaylarına atıfta bulunarak, siyasi kutuplaşma ve çoğunlukçu anlayışın Hindistan'ı kötü etkilediğini belirtti.Uzmanlar, iç siyasetteki gelişmelerin Bangladeş ile ilişkilerin baltalanmasına yol açtığını ve Nepal'in, ortak Hindu mirasının iki ülke ilişkilerindeki gerginliklerin üstesinden gelmeye yardımcı olacağına dair inancını kaybettiğini söyledi.Hindistan'ın, bölgede yalnız kalma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen raporda, "Dış politikayı iç politikaya bağlama eğilimleri devam ederse, Hindistan kendisini, bağımsızlıktan bu yana herhangi bir zamanda olmadığı kadar izole ve zor durumda bulacak." değerlendirmesi yapıldı.Uzmanlar ayrıca Pakistan ile ilişkilerin etkin şekilde yönetilmesi çağrısında bulundu. Ancak Pakistan'ın ülkedeki çoğunlukçu siyasetin bir parçası olarak kalması durumunda, ilişkilerin canlandırılmasının mümkün olmayacağı vurgulandı.Öte yandan komşularla ilişkilerin iç siyaset söylemlerini şekillendirmek için kullanılmasının ülkenin stratejik hedeflerine zarar vereceğine dikkat çekildi.İç siyasetin ve ideolojik faktörlerin başta Bangladeş olmak üzere, Nepal ve Pakistan ile ilişkileri olumsuz etkilediğini ifade eden uzmanlar, dış politikada bu yönelimin durdurulmasını istedi.