KÖSEKAVAKTA PÜFÜL PÜFÜL ESEN SEHER YELİ
develi Dağlarının Kuzey yamacında bulunan ve geçmişte kısa boylu kavakları ile nam bulduğu için Kösekavak namı ile anılan, Bağcılığın adeta üssü olarak bilinen bağlar bölgesi, yine eski canlı günlerine kavuşuyor.
Eskiden Develi Dağlarındaki bağların her birinden 40-50 yük üzüm çıkar ve o üzümler günlerce kesilip Bağlardan eşek ve katırlarla şıranalara taşınarak pekmezler yapılır. Kayısılar toplanıp kurutulur. Bademler indirilip damlara serilir. Cevizler indirilir. Her bağın bir köşesi üzüm, kayısı kurutma yeri olarak tahsis edilirdi.
Kuruyan kayısı dalları ve Çubuklardan budanan bağ çıbıkları tandırlı eve getirilip kalın olanları kışlık yakacak olur ince çubukları da pekmez kaynatması için kullanılır.
Nisan ayında bağ çubuk göz açma işi ile başlayan, ağaç budama, aşılama, bağ depme, ikileme otunu alma ile devam eden süreç hasat döneminde yetişen meyvelerin yazın harcanacaklar dışında kış kayıtı olacak olanların ambarlara taşınması süreci son bahara kadar devam eder ve bu arada her bağda mutlaka kimisi ailesi ile kimisi ırgatları ile çalışır çabalar ve adeta hem kendi geçimlerini hem de hayvanların yiyeceklerini bereketli topraklardan temin ederdi.
Bir ara bağlara ilgi azaldı ancak pandemi sürecinde bağlara yeniden ilgi arttı ve Köse Kavak da bu gelişmelerden nasibini almaya başladı. Hem de hızla almaya başladı. Bir yaz sezonunda onlarca bağ evi yapılıp bağlar bostanlar yeniden yeşermeye başlamış.
Bölgede bağı bostanı olanlar biraz da badem ekerlerse o bölge yeniden eski günlerine bir adım daha yaklaşır kanaatindeyim.
Develi dağından Kösekavaktan, seyir tepesinden, 1700 rakımlı tepeden Erciyesi ve Develiyi kuş bakışı seyretmek isteyenler, Kösekavaktaki hatıralarını yad etmek isteyenlere her vakit kapılarını açan Kösekavak’ın şimdiki sakinlerinden ;Yaşar Küçükoğlu, Şuayip Büyükkılıç, İlyas Akkurt, Ali Çift, Yaşar Çift, Doktor, Muhtar Mustafa Çift, Mahir Zabın, Hürriyet Bey, Metin Şahin, Muzaffer Bey, Mustafa Çıldır, Yaşar Kocatürk, Salim Hoca, Murat Bey, Develi dağlarının dağ çayını şifa için toplayan Mehmet Söyler’e de selam olsun.
Üzümleri, Dağ çayları ve kekikler şifa olsun
KÖSE KAVAKTAN SELAM OLSUN
Şıranalar üzümle dolsun,
Konu, komşu, kurt kuş nasibini alsın
Ürünlerin bereketi artsın
Arıstaklara kışlıklar asılsın
Ambarlara un, buğdayla, Hazın evindeki küpler,
Sade, kabaklı, patlıcanlı pekmezlerle dolsun
Develi’de Bağcılığın adeta merkez üssü
Kösekavakta püfül püfül esen seher yeli,
Develi Dağlarında anıları olanları o günlere götürüyor.
Suları şırıl şırıl akan Hocanın Pınarı
Kekik, narbız, dağ çayı, binbir çeşit bitkileri
Damlama, Kösekavak, Dingil, daşlık
Zekerin dere, Keyişin havuzu, İmam pınarı, Öksenek,
Hepsi birer tarih, hepsi birer rüya, hepsi ayrı bir dünya
Her bağda, her dağda onlarca anı onlarca acı
Hepsinin size diyecekleri var. Şayet dinlerseniz.
Dinlemezseniz, onlar da seher yeline açar içini döker derdini
Gelin köse kavakta hep beraber dinleyelim seher yelinin söylediklerini
Nezir Ötegen
develi Dağlarının Kuzey yamacında bulunan ve geçmişte kısa boylu kavakları ile nam bulduğu için Kösekavak namı ile anılan, Bağcılığın adeta üssü olarak bilinen bağlar bölgesi, yine eski canlı günlerine kavuşuyor.
Eskiden Develi Dağlarındaki bağların her birinden 40-50 yük üzüm çıkar ve o üzümler günlerce kesilip Bağlardan eşek ve katırlarla şıranalara taşınarak pekmezler yapılır. Kayısılar toplanıp kurutulur. Bademler indirilip damlara serilir. Cevizler indirilir. Her bağın bir köşesi üzüm, kayısı kurutma yeri olarak tahsis edilirdi.
Kuruyan kayısı dalları ve Çubuklardan budanan bağ çıbıkları tandırlı eve getirilip kalın olanları kışlık yakacak olur ince çubukları da pekmez kaynatması için kullanılır.
Nisan ayında bağ çubuk göz açma işi ile başlayan, ağaç budama, aşılama, bağ depme, ikileme otunu alma ile devam eden süreç hasat döneminde yetişen meyvelerin yazın harcanacaklar dışında kış kayıtı olacak olanların ambarlara taşınması süreci son bahara kadar devam eder ve bu arada her bağda mutlaka kimisi ailesi ile kimisi ırgatları ile çalışır çabalar ve adeta hem kendi geçimlerini hem de hayvanların yiyeceklerini bereketli topraklardan temin ederdi.
Bir ara bağlara ilgi azaldı ancak pandemi sürecinde bağlara yeniden ilgi arttı ve Köse Kavak da bu gelişmelerden nasibini almaya başladı. Hem de hızla almaya başladı. Bir yaz sezonunda onlarca bağ evi yapılıp bağlar bostanlar yeniden yeşermeye başlamış.
Bölgede bağı bostanı olanlar biraz da badem ekerlerse o bölge yeniden eski günlerine bir adım daha yaklaşır kanaatindeyim.
Develi dağından Kösekavaktan, seyir tepesinden, 1700 rakımlı tepeden Erciyesi ve Develiyi kuş bakışı seyretmek isteyenler, Kösekavaktaki hatıralarını yad etmek isteyenlere her vakit kapılarını açan Kösekavak’ın şimdiki sakinlerinden ;Yaşar Küçükoğlu, Şuayip Büyükkılıç, İlyas Akkurt, Ali Çift, Yaşar Çift, Doktor, Muhtar Mustafa Çift, Mahir Zabın, Hürriyet Bey, Metin Şahin, Muzaffer Bey, Mustafa Çıldır, Yaşar Kocatürk, Salim Hoca, Murat Bey, Develi dağlarının dağ çayını şifa için toplayan Mehmet Söyler’e de selam olsun.
Üzümleri, Dağ çayları ve kekikler şifa olsun
KÖSE KAVAKTAN SELAM OLSUN
Şıranalar üzümle dolsun,
Konu, komşu, kurt kuş nasibini alsın
Ürünlerin bereketi artsın
Arıstaklara kışlıklar asılsın
Ambarlara un, buğdayla, Hazın evindeki küpler,
Sade, kabaklı, patlıcanlı pekmezlerle dolsun
Develi’de Bağcılığın adeta merkez üssü
Kösekavakta püfül püfül esen seher yeli,
Develi Dağlarında anıları olanları o günlere götürüyor.
Suları şırıl şırıl akan Hocanın Pınarı
Kekik, narbız, dağ çayı, binbir çeşit bitkileri
Damlama, Kösekavak, Dingil, daşlık
Zekerin dere, Keyişin havuzu, İmam pınarı, Öksenek,
Hepsi birer tarih, hepsi birer rüya, hepsi ayrı bir dünya
Her bağda, her dağda onlarca anı onlarca acı
Hepsinin size diyecekleri var. Şayet dinlerseniz.
Dinlemezseniz, onlar da seher yeline açar içini döker derdini
Gelin köse kavakta hep beraber dinleyelim seher yelinin söylediklerini
Nezir Ötegen