KAYSERİ(MHA)
PABUCU DAMA ATILMAK
Ayakkabıcılık mesleğinin geliştiği, Herkesin meslek ahlakı ilkeleriyle çalıştığı dönemlerde bir zanaatkarın yaptığı işte ihmal veya hileye sapması nadir görülen hadiselerdendir. Çabucak bozulan, yırtılan veya çürüyen ayakkabılarda bir hile aranır, bulunursa kethüdaya şikayetle ilgilisinin cezalandırılması istenirmiş.
Takdir edilir ki ayakkabı imalatı bu tür şikayetlere açık bir meslektir. Kısa sürede eskiyen ayakkabının kullanım hatası mı, yoksa üretim hatası mı olduğu sık sık tartışma ve şikayet konusu edilmeye başladığı devirlerde, çürük çarık yapılan, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabılar dolayısıyla kethüda sık sık çarıkçılar yiğitbaşısını çağırıp tahkikat yaptırır olmuş. Eğer bir imalat hilesi söz konusu ise ilgili usta çağrılır, esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tekdir edilir, aldığı ücretin müşteriye iadesi sağlanır, dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırmış.
PABUCU SARAYA GÖNDERİLMEK
O Dönemlerde Zile kasabamızdan bir ustamızın geliştirdiği, saray kadınlarının giydiği içeri ve dışarı ayakkabılarının iç içe olduğu topuklu bir kadın ayakkabı ustamızın yakınları tarafından günümüze kadar korunmuştur.
Osmanlı döneminde zirveyi yakalayan Develili Ayakkabı ustalarımız ve imalatçılarımızın Cumhuriyet döneminde de Türk Ordumuzun, Emniyet Teşkilatımızın, Özel Güvenlik şirketleri dahil Yurt içi ve yurt dışında bir çok ülkeye yüksek güvenlikli, kaliteli ayakkabıların imalatını yapmaktadırlar.
AYAKKABICILIK VE DEVELİ VE ÖNERİ
Ayakkabıcılık Sektörün İlçemizde gelişimiyle ilgili olarak Zamanında ileriyi gören büyüklerimizin Develide dericilik hizmetlerinin ilk adımı olan tabakhanecilikle işe başlayıp Sektörün can damarı olan Deri işlemeciliği konusunda da İlçemize Asil Deri Fabrikasını kurmuş olmaları ayrı bir değer katmıştır.
Ulusal ve Uluslar arası pazarlarda yerini alan firmalarımız ülke ekonomisi başta olmak üzere
İstihdama katkı yanında bölgemiz gençlerinin meslek erbabı olarak yetişmelerine katkı sağlamak ve büyük firmalara kalifiye eleman yetiştirmek adına İlçemiz Meslek Liselerinde, Yüksek Öğretim alanında Ayakkabıcılık ve tasarım bölümlerinin açılmasına her geçen gün ihtiyaç artmaktadır. Ülke genelinde
13 meslek lisesinde ayakkabıcılık eğitimi yapılmasına rağmen sektörde kalifiye eleman sorunumuz devam ediyor.
Bunu ilçemize kurulan Ayakkabı fabrikalarının nasıl kalifiye eleman sıkıntısı çektiklerini bilerek yazıyorum.
İlçemizin girişine ya da uygun bir parka saray ayakkabısının bir modeli yapılarak sektörde ileri giden hemşerilerimizin isim ve unvanlarının yer aldığı bir anıt yapılarak gelecek kuşaklara mesaj verilebilir.
*İlçemize Mesleki Eğitim Merkezi ya da Endüstri Meslek Lisesine Ayakkabıcılık bölümü açılabilir.
ZİLE’DEN İBRAHİM KOZAN OĞLUNUN MESAJI
Doğup büyüdüğüm Develi/Zile köyü erkeklerinin mesleği;1930'lu yıllarda bile (mübalâ etmeyeyim ama) % 90'nına yakın kundura tamircisi idi. Bu durum 1965 li yıllara kadar devam etti. Yani 400 haneli bir köyün 350 hanesinin dedeleri, baba veya oğulları kunduracı idi.
İlk okulu bitiren oğlan çocukları 12/13 yaşlarında özellikle İstanbul ve Ankara'daki ustaların himayesine çırak olarak katılırlardı.
İstanbul'un özellikle Kadıköy, Üsküdar, Gedikpaşa, Karaköy, Necati Bey cad, Tophane, ve Beşiktaş semtlerinde sadece bizim köy halkından yüz elliye yakın dükkan vardı.
Ankara'da ise Ulus, Hacı Bayram, Hükümet cad, Sıhhıye, Hamamönü , Samanpazarı, Kizılay semtlerinde de yüzlerce kundura tamircisi, yenicı, yemenici, eskici, kavaf, foracı, sayacı, çivici, malzemeci ustamız vardı. Bunlardan bir kısmı halâ faaliyetini sürdürmektedir.
Fabrika imalâtı başladığından beri mesleğe duyulan ihtiyaç ta azaldığından ve gençler için tahsil imkanları arttığından bu meslek dalı da yok olmaya başlamıştır. Bu anlattığım ustaların içinden de memleketimizin en büyük ayakkabı fabrikaları ile boy ölçüşen işadamlarımız da yetişmiştir. ibrahim kozanoglu 26.02.2021
PABUCU DAMA ATILMAK
Ayakkabıcılık mesleğinin geliştiği, Herkesin meslek ahlakı ilkeleriyle çalıştığı dönemlerde bir zanaatkarın yaptığı işte ihmal veya hileye sapması nadir görülen hadiselerdendir. Çabucak bozulan, yırtılan veya çürüyen ayakkabılarda bir hile aranır, bulunursa kethüdaya şikayetle ilgilisinin cezalandırılması istenirmiş.
Takdir edilir ki ayakkabı imalatı bu tür şikayetlere açık bir meslektir. Kısa sürede eskiyen ayakkabının kullanım hatası mı, yoksa üretim hatası mı olduğu sık sık tartışma ve şikayet konusu edilmeye başladığı devirlerde, çürük çarık yapılan, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabılar dolayısıyla kethüda sık sık çarıkçılar yiğitbaşısını çağırıp tahkikat yaptırır olmuş. Eğer bir imalat hilesi söz konusu ise ilgili usta çağrılır, esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tekdir edilir, aldığı ücretin müşteriye iadesi sağlanır, dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırmış.
PABUCU SARAYA GÖNDERİLMEK
O Dönemlerde Zile kasabamızdan bir ustamızın geliştirdiği, saray kadınlarının giydiği içeri ve dışarı ayakkabılarının iç içe olduğu topuklu bir kadın ayakkabı ustamızın yakınları tarafından günümüze kadar korunmuştur.
Osmanlı döneminde zirveyi yakalayan Develili Ayakkabı ustalarımız ve imalatçılarımızın Cumhuriyet döneminde de Türk Ordumuzun, Emniyet Teşkilatımızın, Özel Güvenlik şirketleri dahil Yurt içi ve yurt dışında bir çok ülkeye yüksek güvenlikli, kaliteli ayakkabıların imalatını yapmaktadırlar.
AYAKKABICILIK VE DEVELİ VE ÖNERİ
Ayakkabıcılık Sektörün İlçemizde gelişimiyle ilgili olarak Zamanında ileriyi gören büyüklerimizin Develide dericilik hizmetlerinin ilk adımı olan tabakhanecilikle işe başlayıp Sektörün can damarı olan Deri işlemeciliği konusunda da İlçemize Asil Deri Fabrikasını kurmuş olmaları ayrı bir değer katmıştır.
Ulusal ve Uluslar arası pazarlarda yerini alan firmalarımız ülke ekonomisi başta olmak üzere
İstihdama katkı yanında bölgemiz gençlerinin meslek erbabı olarak yetişmelerine katkı sağlamak ve büyük firmalara kalifiye eleman yetiştirmek adına İlçemiz Meslek Liselerinde, Yüksek Öğretim alanında Ayakkabıcılık ve tasarım bölümlerinin açılmasına her geçen gün ihtiyaç artmaktadır. Ülke genelinde
13 meslek lisesinde ayakkabıcılık eğitimi yapılmasına rağmen sektörde kalifiye eleman sorunumuz devam ediyor.
Bunu ilçemize kurulan Ayakkabı fabrikalarının nasıl kalifiye eleman sıkıntısı çektiklerini bilerek yazıyorum.
İlçemizin girişine ya da uygun bir parka saray ayakkabısının bir modeli yapılarak sektörde ileri giden hemşerilerimizin isim ve unvanlarının yer aldığı bir anıt yapılarak gelecek kuşaklara mesaj verilebilir.
*İlçemize Mesleki Eğitim Merkezi ya da Endüstri Meslek Lisesine Ayakkabıcılık bölümü açılabilir.
ZİLE’DEN İBRAHİM KOZAN OĞLUNUN MESAJI
Doğup büyüdüğüm Develi/Zile köyü erkeklerinin mesleği;1930'lu yıllarda bile (mübalâ etmeyeyim ama) % 90'nına yakın kundura tamircisi idi. Bu durum 1965 li yıllara kadar devam etti. Yani 400 haneli bir köyün 350 hanesinin dedeleri, baba veya oğulları kunduracı idi.
İlk okulu bitiren oğlan çocukları 12/13 yaşlarında özellikle İstanbul ve Ankara'daki ustaların himayesine çırak olarak katılırlardı.
İstanbul'un özellikle Kadıköy, Üsküdar, Gedikpaşa, Karaköy, Necati Bey cad, Tophane, ve Beşiktaş semtlerinde sadece bizim köy halkından yüz elliye yakın dükkan vardı.
Ankara'da ise Ulus, Hacı Bayram, Hükümet cad, Sıhhıye, Hamamönü , Samanpazarı, Kizılay semtlerinde de yüzlerce kundura tamircisi, yenicı, yemenici, eskici, kavaf, foracı, sayacı, çivici, malzemeci ustamız vardı. Bunlardan bir kısmı halâ faaliyetini sürdürmektedir.
Fabrika imalâtı başladığından beri mesleğe duyulan ihtiyaç ta azaldığından ve gençler için tahsil imkanları arttığından bu meslek dalı da yok olmaya başlamıştır. Bu anlattığım ustaların içinden de memleketimizin en büyük ayakkabı fabrikaları ile boy ölçüşen işadamlarımız da yetişmiştir. ibrahim kozanoglu 26.02.2021